Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ağacın Altında Beklemek.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Satellite Morgan
Uranos'un Çocuğu | Kulübe Lideri
Uranos'un Çocuğu | Kulübe Lideri
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 70
Drahmi : 98
Kayıt tarihi : 19/03/11
Yaş : 27
Nerden : sorusu dolaylı tümleci bulmaya yöneliktir.

Ağacın Altında Beklemek. Empty
MesajKonu: Ağacın Altında Beklemek.   Ağacın Altında Beklemek. Icon_minitimePaz Mart 20, 2011 9:58 am

Kampa daha yeni gelmiştim. Normal bir şeymiş gibi, bana melez olduğumu söylemişlerdi. Tutup kolumdan bu kampa getirmişlerdi. Duyarsızlıkları diz boyuydu. Yaşamım zaten normal değildi, hep hasta hissetmiştim kendimi. Hasta ve akılsızların yanında okumuştum hep. DEHB, disleksi ve bunların getirdiği dışlanmayla içimde oluşan gelgitler. Benim neler çektiğimi bilmiyorlardı onlar. Kolay sanıyorlardı her şeyi. Küçüklüğümden beri babasız büyümüştüm ben. Annemse sadece kendine yeten bir kadındı. Tamam, benim için yaptıkları inkar edilemezdi ama ben asla sefa içinde yaşamamıştım. Gittiğim okulda bursluydum, spor bursu. Baskette iyi olmamın bedeliydi bu. Ama oradakilerin sürdüğü yaşam bende komplekse neden olmuştu. Şimdi de karşıma geçmişlerdi, sen yarı tanrı yarı insansın ve bugün de nöbet tutacaksın. İlk gün, ilk nöbet. Mitolojiden bir gıdım anlamazdım ben oysa. Şimdiyse mitolojinin içindeydim. Uranos'u, yani babamın adını bilmiyordum ben yıllarca. Hani Zeus, Poseidon falan biliyordum ama Uranos da neydi öyle? Göğün şekil almış haliymiş. Artık nöbetimi tutarken göğe bakıp babamı hayal ederdim değil mi? Zaten küçüklüğümden beri yaptığım tek şey buydu. Göğe bakıp, babamı dilemek.

Thalia'nın Ağacı'nın oraya gelmiştim. Koskocamandı. Altın post, bütün kampı koruyordu ve şimdi de ben onu koruyacaktım. Sorumluluk sahibi falandım ama şu an gerçekten psikolojim alt üst olmuştu. Yatıp uyumayı planlıyordum. Ağacın oraya geldim ama keskin rüzgar sarı saçlarımı havalandırdı ve o ana kadar hissetmediğim soğuğu hissettim suratımda. Bu ayazda uyuyabileceğimi sanmıyordum. Yere oturdum ve gökyüzüne baktım. İçim ürperiverdi birden. Babamı düşündüm, daha önce hiç görmemiştim. Gönlünü kaptırıyordu bir insana, cezasını bizler çekiyorduk. Haklılardı, biz bir hataydık. Toplumdan dışlanıyorduk, kendi benliğimizi bulmak için kampa gelmemiz gerekiyordu. O ana kadar dışlanmışlığa alışmış, asosyal bireyler olarak yetişmişken o hayttan koparılıp buraya getirtiliyorduk. İyi gibi görünüyordu ama değildi. Benim orada arkadaşlarım vardı, benim gibi dışlanmış, itilmiş, kakılmış arkadaşlarım. Erkeğim vardı benim orada. Onu bırakıp buraya geldim ben. Belki de bana en çok koyan o olmuştu. Ağaca baktım tekrar, ve posta. Korunması bu kadar kolaydı. Ah biz doğmadan önce keşke annelerimizde de altın post olsaydı da korunsalardı tanrılardan. Bütün gece kafamı kurcaladı. Babam. Onun yüzünden buradaydım. Onun yüzünden böyle yaşamıştım. Onun yüzünden böyle yaşayacaktım.

"Uyansana, hey uyan." Gözlerimi araladığımda dibimde melez olduğunu tahmin ettiğim biri duruyordu. Saçlarımı geriye attım ve ona baktım. "Ne var?" diye sorduğumda beni kolumdan tutup yerden kaldırdı. "Çok güzel nöbet tutmuşsun." Altın posta baktım hızla, yerinde duruyordu. Daha ne istiyorlardı ki? Bir şey kaybolmamıştı. Kolumdan tutan melezle beraber ilerlemeye başladım. Çok güzel (!) bir ilk nöbet geçirmiştim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ağacın Altında Beklemek.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Melez Kampı :: Thalia'nın Ağacı-
Buraya geçin: